KPSS-Yöneticileri hırsızlardan oluşan bir devlet....

    Devleti oluşturan millet,artık bir şeylerin farkına varmalı. Günümüzde ki hükümet ne yazık ki,kendi parti politikalarını vatandaşların istek ve beklentilerine yönelik oluşturmamış.İnsanların ne düşündükleri önemli değil, hakları yenmişse ne önemi var ki? İnsanlar aç,devlete ne..İnsanlar yoksul,eşitsizlik diz boyu;devlete ne.Hem devlet bunlar için mi var? Devlet,devleti yönetenler için var.Yöneticiler mutlularsa, gidişattan memnunlarsa, herhangi bir sorun yok demektir.Hem zaten yapılan anketlerde bunu göstermiyor mu? Anketlere göre Türk halkı fakir,yoksul,aç ama halinden memnun.. Halk için her şeyi yapan yöneticiler,bu anket sorularını da halk yerine dolduruyor diye düşünüyorum.Halk yorulmasın,ne de olsa her şey halk için öyle değil mi.
    Yöneticilerin halkı değil de,oturdukları koltukları düşündüklerini, en son yaşanan olay kesin bir şekilde kanıtlıyor. KPSS'den bahsediyorum. Sadece KPSS değil elbette. Devletin yaptığı diğer sınavlar için de geçerli bu. Ama KPSS'de yaşananlar, bu sınavlarda yapılan onca haksızlığa rağmen devletin hiç bir önlem almadığını,önlem almayı ya da suça karışanlara bir ceza vermeyi bile düşünmediğini,düşünmek bile istemediğini açıkça ortaya koymuyor mu? Soruların,belirli grup ya da kişilere sızdırıldığı öylesine bir şekilde açık ki,ama devlet yöneticileri de aynı şekilde kör ne yazık ki. Çünkü halk ile aynı şeyi görmüyorlar,halk ile aynı şeyleri yaşamıyorlar. Şimdi birileri söyleyebilir mi lütfen? Halkı anlamayan,anlamak dahi istemeyen,bunun için bir çaba harcamayan bir devlet olabilir mi? Şöyle bir örnek vermek istiyorum: Bir söz var,Fransa devriminden kalma. Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler diye. Hemen günümüze gelelim.Milli Eğitim bakanımız ne demişti,atanamayan öğretmenlere? Öğretmen olamıyorsanız başka bir iş bulun.. Allah aşkına bu 2 söz birbirine benzemiyor mu? 
    Fransa devrimi, Fransız yöneticilerin halkı anlamamaları sonucu gerçekleşmişti.Ne yani yöneticilerin halkı anlaması için devrim mi gerçekleştirelim? Kalbi durmak üzere olan ya da durmuş bir hastayı yeniden hayata döndürmek için kalp masajı yapılır ya da elektro şok verilerek kalp yeniden canlandırılmaya çalışılır öyle değil mi? Devletlerde bu şekilde değilmidir.Fransa için devrim, bir kalp masajıydı ve sonunda Fransa yaşama döndü. Türkler için Atatürk,bir kalp masajıydı ve Türk devleti yeniden kuruldu. Bu örneklerde ki yönetimler ve halk arasında ki ilişki günümüzde ki ilişkiye benzemiyor mu? Örneklerde ki yönetim halk kopukluğu günümüzde de yaşanmıyor mu? Örneklerde ki devletler yani Fransa ve Osmanlı devletinin son zamanlarında ki polis güçleri esas kontrol güçleri değil miydi? Peki günümüzde de polis gücü, asker gücünün bile önüne geçmiş durumda değil midir? Yöneticilere karşı çıkanlar polisler tarafından sorguya alınıp yöneticilerin yönettiği mahkemelerde suçlanıp hapse atılmıyorlar mı? Hem de ışık hızıyla. Günümüzde nerdeyse öğretmenlerden daha çok polis alımı gerçekleştirilmekte, bu bile bir polis devletine doğru gittiğimizi göstermekte. Fakat 2 yıl önce KPSS sorularını çalanlar ne hikmetse hala bulunamadılar,ve bu kişiler yani hırsızlar,memur kadrolarında şuan da devleti yönetmekteler!! Hırsızların yönettiği bir devlet, ayakta durur mu? Halk,hırsızlar tarafından yönetilmek ister mi? Peki hükümet hırsız damgası yemek ister mi? Bu sorunun cevabı ne yazık ki;evet. Çünkü hükümet bu hırsızları destekler nitelikte. Son KPSS sınavında da yine aynı şeyler yaşandı.Sorular çalındı,birilerine peşkeş çekildi...vs.vs. Peki sonuç? Hükümete göre suçta yok,suç işleyen de. Sınav son derece temiz ve güvenli bir şekilde tamamlanmış. Peki devlet bir kere olsun insanların ne düşündüğüne önem verir mi? Bu sorunun cevabı da basit; hayır. Çünkü devlete göre halkın sağlığı önemli değil, önemli olan yöneticilerin sağlığı. Bu yüzden sınava yönelik suçlamalar,şikayetler hava da kalacak yine. 
    Halkın gözünü açması lazım artık.Bana dokunmayan devlet bin yaşasın mantığı, herkese zarar veriyor.
Murat Oğuz
Share this article :
 

Yorum Gönder

 
Copyright © 2011. İnternetin Gündemini Bizimle Takip Edin - Tüm hakları Kayıptır...
Bu site Blogger tarafından destekleniyor...
Counter