Google'dan Görme Engelliler için Dev Proje


      Google bunu da yaptı sonunda.Sanal dünyanın tartışmasız 1 numarası olan google,gerçek dünyaya da el atmaya başladı artık.Böyle büyük bir teknoloji devinin de bir şeyler yapması gerekiyordu zaten.Neyse,bilim-kurgu filmlerinde gördüğümüz dünyaya dair haberimiz aşağıda,bu haber gerçekleşen bir hayali anlatıyor,iyi okumalar..

 

4+4+4 Kabul Edildi!!


      Evet,yasa kabul edildi.Tüm o kavga gürültü ve protestolara rağmen yasa kabul edildi.Anlamadığım bu mecliste 550 milletvekili yok muydu? Neden böylesine önemli bir yasa için sadece 387 milletvekili oylamaya katılıyor? Muhalefet etmek için oylamaya katılmamak ne kadar doğru? Her şeye rağmen yasa geçti,hayırlı olsun demekten başka yapılacak bir şey yok.Şunu merak ediyorum oylamaya katılmayarak muhalefet eden millet vekilleri çocuklarını okula göndermeyerek bu muhalefete devam edebilirler mi? Neyse ilgili haber aşağıdadır...
 

Adalet Sistemimiz!!!


      Adalet sistemimizin ne kadar adil olduğuna dair bir haber.Banka soyanlar,çete kuranlar,askerimize kurşun sıkanlar,şike yapanlar bile böylesine cezalandırılmazlar.Adi suçların en adisi olan tecavüz bile yapanın yanına kar kalabiliyor.Ama bu haberimizin kahramanı 9 yıl ceza almakla karşı karşıya,işlediği fena suç ise açlıktan ve soğuktan ölmemek için girdiği kafe de kaşar ve salam yemek.Ne kadar büyük bir suç değil mi!! Neyse ilgili haberimiz aşağıda..
 

Adsense'e Alternatif bir site

       Bu haberimiz internette yayın yapan site sahiplerine ve internette markasının ya da ürününün reklamını yapan firma sahiplerine yöneliktir.Google adwords ve google adsense hakkında bilgisi olmayan yoktur eminim.Adsense yayıncılar için çok önemli bir gelir kaynağı iken adwords ise ürün sahipleri için ürünlerinin dünya pazarlarına açılmasını sağlayan bir reklam yönetim aracıdır.Adwords fiyat bakımından ürün sahiplerini zorlarken, adsense ise ülke ayrımı yaparak ve hesap seçiciliğini abartarak, yayıncılar için olumsuzluk yaratmaktadır.Peki yayıncılar ne yapmalı?Web sitelerinden kazanç sağlamak için tabi ki alternatif bir yol bulmalıdır ve bunun için de iyi bir alternatif var gibi görünüyor.Reklam verenler de daha ucuza ürünlerinin reklamını yapabileceklerdir.İşte bu haberimiz bununla ilgilidir.
Direk ilgili siteye gitmek için buraya tıklamanız yeterlidir.
 

Telefon Dolandırıcıları

Polis daha ne yapsın! Vatandaşın dolandırılmasını önlemek için elinden geleni yapmış ama haber kahramanımız illa dolandırın beni demiş! Polis vatandaşları arayıp para isteyemez,bu kadar basit.Kanmayın artık şu dolandırıcılara.İlgili haberimiz aşağıda,lütfen dikkat edin dolandırıcılara...
 

Ormanların İşgalinin Önünde Hiçbir Engel Kalmadı


Eveeet,orman vasfını yitirmiş arazilerin satışının önünde hiç bir engel kalmadı.Bu yasayla birlikte orman içerisinde kalan yerleşmeler için ormanlık alanlar satışa çıkarılacak.Yani orman sınırı yerleşim yerleri açısından gerilemeye devam edecek.Ne zaman bu gerileme duracak? Cevap basit:Ormandan geriye birşey kalmayınca!! Neyse haberimize buyrun..
 

Polislerin Öğretmenlere Olan Müdahalesi!!!

        Polisimizin öğretmenlere olan müdahalesini izlediniz mi bilmiyorum.Ben izledim,izlediğim video da 5-6 polis memuru 1 öğretmeni yerlerde sürüklüyordu.Öğretmenin protestosundan kim niye korkar? Öğretmenlerin protestosunda polis neden bu kadar gaddar? Polislerimizin çoğu eğitim fakültesi ya da fen-edebiyat kökenli,yani potansiyel öğretmen adayları değil mi? Kpss yi geçmiş olsalar öğretmen olarak görev yapıyor olacaklardı.Tek suçlu değil tabi ki polisler,o polislere emir veren amirleri ve hükümet suçludur.Polis devleti olma yönünde hızla ilerliyoruz ne yazık ki! Abdülhamit zamanında polisler böylesine göz önünde bulunuyorlardı.Ama garip olan şu:Terör örgütü yürüyüş yaptığında son derece sağ duyulu olan polislerimiz,öğretmen ve öğrenciye neden böylesine acımasız yaklaşıyor? Neyse yazılacak,söylenecek çok şey var da biz en iyisi susalım,siz haberimizi okuyun..
 

Kredi Kartı Sahiplerine Borç Sürprizi!!!

       Nedir insanların bankalardan ve kredi kartlarından çektiği!! Tamam hatanın büyüğü bizlerde,yorganı ayağımıza göre uzatmıyoruz,ihtiyacımızdan fazlasını kredi kartıyla elde ediyor ve sonrasında borcu ödemekte zorluk çekiyoruz.Ama bankalarda da suç var,peynir ekmek gibi kart dağıttılar belli bir dönem.Çok iyi hatırlıyorum;üniversite kampüslerine gelir müşteri avına çıkarlardı.Her öğrenciye 2.şer 3.er tane kredi kartı verirlerdi bu yolla.Öğrencilerde tabi günü kurtarmak adına 4 elle sarılırdı kredi kartlarına.Fakat borç ödeme zamanı geldiğinde kara kara düşünürlerdi.Çok can aldı kredi kartları,çok aileyi parçaladı ve ne yazık ki can yakmaya devam ediyorlar.Fakat bu kez kredi kartı kullanıcıları haklı gibi.Bankalar yine cinlik peşindeler.Neyse konuyla ilgili haberimiz aşağıda..
 

Amerika'ya İnsanlığı Götürmek Lazım!!!


Özgürlükler ülkesi,herkesin hayallerini kurduğu demokrasinin en iyi uygulandığı ve insan haklarının savunucusu olan özgür insanların ülkesi.Bu ülkeye gidenlerin ilk yapması gereken Müslüman kimliğini saklamak.esmer tenliyse eğer fazla güneşlenmekten kaynaklı bir sorun gibilerinden bahaneler üretmesi gerek.Milliyetinin Ortadoğu dan olmaması gerek.İsminizin Müslüman ya da Arapça ya da Türkçe ya da Farsça olmaması hayatınız açısından çok önemli.Bu özelliklere sahipseniz hayal kuramaz,hayaller ülkesinde yaşayamazsınız.Neyse daha çok şeyler söylenebilir,yazılabilir ama siz en iyisi haberimizi okuyun,bizi daha iyi anlarsınız. 
 

Eğitim Sistemi Sil Baştan!!!

          Son günlerin moda konusu oldu dershaneler.eskiden beri kaldırılacaklar listesinin tepesinde bulunuyor dershaneler,fakat her geçen yıl da onlara olan talep artıyor.Artık insanlar dershaneye gidilmeden herhangi bir sınavda başarılı olunamayacağını düşünüyor.Öğrenciler yarış atı olarak yetiştiriliyorlar ve bunun sonucunda da dershanelerin önem kazanması gayet normal.O zaman yanlışı en başta yapıyoruz,çocukları sınava odaklı yetiştirmekten vazgeçmeliyiz.Ailelerin tek düşündüğü ne yazık ki sınavda alınan not olmuş.Öğrencinin o dersten ne öğrendiği önemli değil,dersten alınan not önemli.Çok davranışçı olmuşuz,yani bilgi gözlenebiliyorsa öğrenilmiş demektir gibi bir yaklaşım sergiliyoruz,ve gözlediğimiz şey de öğrencinin aldığı notlar olmuş.Not yüksekse öğrenci dersi öğrenmiştir diyoruz.Çocukların sokakta oyun oynamasına bile zamanları yok neredeyse.Hayatı nasıl öğrenecekler? Anlatmak istediğim eğitimde eşitlik ya da ekonomik farklılıklar değil (bunlarda önemli tabi),anlatmak istediğim;çocuklarınızı seviyorsanız eğer,bırakın da çocukluklarını yaşasınlar!! Yoksa 20 yaşından sonra yorgun bir birey olarak hayata atılacaklar.Neyse konuyla ilgili haberimiz hemen aşağıda...
 

Yandex'in İlk Şartı Atatürk oldu..


   
      Bugünlerde televizyonlarda bolca reklamını görmeye başladık,çoğu kişi adını bile bilmiyor eminim,fakt bir gerçek var ki Yandex,google dan daha önce kurulmuş bir arama motorudur.Kendisini izole etmesi belki de onun pek fazla duyulmamasına neden olmuştur.Ama stareteji değiştirdikleri de reklamlardan belli oluyor.Google'ın tekelini kırar belki diye umuyor ve sizi haberimizle baş başa bırakıyoruz.
     Rusya merkezli internet arama motoru Yandex, Türkiye pazarına hızlı girdi. Arama, e-posta, harita ve trafik servisinin yanında ücretsiz müziği de Türkiye pazarına sunanacak.   
 

3.Dünya savaşının Nedeni Su'dan sebepler olabilir mi??

       Bir damla su 1 galon petrolden daha değerli olacak eminim.O günleri görür müyüz bilmiyorum,ama elimizde ki suyun değerini bilmezsek,onu korumak için herhangi bir şey yapmazsak o günlerin kapımızı çalacağı aşikardır.
Neyse istihbarat örgütlerinin en çok uğraştığı konulardan biri su sorunu ve olası sonuçlarıdır.Bununla ilgili haberimizi okuyun ve suyun değerini herkesin anlaması için haberi paylaşın...
ABD istihbarat birimlerinin, Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un isteği üzerine hazırladığı bir raporda, dünyayı 'su savaşları'nın beklediği, kuraklık, seller ve taze su eksikliğinin önümüzdeki yıllarda önemli bir küresel istikrarsızlık ve çatışmalara yol açacağı belirtildi.
 

En güvenli tarayıcı


Tarayıcı seçer misin bilmem,ama eğer her tarayıcıyla çalışmam diyorsanız,bu haber tam size göre.Haber aşağıda buyurun lütfen..
Fraunhofer Enstitüsü’nün Güvenli Bilişim Teknolojileri çalışması için yaptığı bir araştırma, uzun süreli web gezintisinde hiçbir tarayıcının güvenliği garanti edemeyeceğini gösterdi.
 

Messi Suriye'de ki İsyancılara Yardım Ediyormuş!!!


        Şaka gibi bir haber gerçekten! Okuyunca siz de hak verirsiniz sanırım.Ama anlayışlı olmak lazım,ülkede savaş koşulları hakim.Neyse haber aşağıda,buyrun..
 

Yunanistan'dan turizm atağı...

       Ekonomik kriz nelere kadirmiş.Bizlere düşmanlık besleyen insanlar kurtuluşu bizde arar olmuş!! Turizm de siyaset olmaz diyelim bari. Güzel bir ülke Yunanistan,ne de olsa bizim eski topraklarımız.Mutlaka gidip görmeli,önceden görmeyenler.Hem alternatif arayanlar için de değişiklik olur belki.Neyse ilgili haberimiz aşağıda...
       Yunanistan Dışişleri Bakanı Stavros Dimas'ın imzasıyla dış temsilciliklere gönderilen bir genelgede, Yunanistan'ı ziyaret etmeye ilgi duyan, özellikle son dönemde ülkeyi ziyaret eden turist sayısında artış gösteren ülkelere mümkün olan tüm kolaylıkların sağlanması istenildi.
 

Bir Annenin Zor Anları...

Ne ocakları söndürdü bu terör belası,ne aileleri parçaladı.Anlamıyorum dağa çıkanları?Neyin peşindeler?Amaçları ne?Kimlere hizmet ettiklerinin farkındalar mı acaba?Şehir kadroları eğitimliler sözde,peki ya dağ kadroları?Okula bile gitmeyen insanlar nasıl bir ideolojiyi anlayıp,onun peşinden ölüme gitmeyi göze alabilir?Beyinlerinin yıkandıklarının farkına nasıl varmazlar?Komutan dedikleri kişilerin zevk-i sefa içinde yaşadıklarını ama kendilerinin sefalet içinde yaşadıklarını nasıl görmezler?  Neyse bu tür sorular o kadar çok ki.. Neyse siz en iyisi haberimize bakın.


Cudi Dağı'nda operasyon yapan güvenlik güçleriyle teröristler arasında saat 10.00 sıralarında çatışma çıktı. Teröristlerin açtığı ilk ateşle 4 güvenlik görevlisi şehit olurken, bazıları da yaralandı.

 

Galatasaray Taraftarının Derbi Maç sonrasında ki Sevinci..

        Ya gerçekten anlayamıyorum bazı şeyleri.Bu ülkede sevinmek bile artık kötü olarak görülmeye başlamış.Neden mi bahsediyorum?Galatasaray-Fenerbahçe maçı sonrasından tabi ki. Maç berabere bitti biliyorsunuz ve sonrasında Galatasaray taraftarı takımını,maça nasıl uğurladıysa aynı şekilde karşıladı.Florya da şampiyonluk sevinci yaşadılar,ve bu görüntüleri tepki çekti.Neden? Sevinemezler,büyük takım taraftarı başka büyük bir takımdan deplasmanda puan alıyorsa sevinmemeliymiş..Geçen yıl Galatasaray taraftarı ne haldeydi sanırım unutmuş spor kamuoyu.bir sevinci niye bu kadar çok görüyorsunuz anlamıyorum.Hatırlatırım ki play-off olmasaydı Galatasaray şampiyon olmayı garantilemişti.Yani maçtan sonra Galatasaray taraftarının sevinmesi; Fenerbahçe den alınan puan dolayısıyla değil,oynanan güzel oyun ve normal sezonun ilk sırada bitirilmesinin verdiği bir coşku nedeniyledir.
      Futbol eğlence içindir.İnsanlar gerçekten eğlenebiliyorsa o zaman futbol güzeldir.Spor yazarları; insanların karamsar,mutsuz hallerinden besleniyorlar sanırım ve bu yüzden insanların mutlu hallerini görmeye katlanamıyorlar diye düşünüyorum.Yoksa ortada her şey güzel olarak görünürse kimi,neyi eleştirip para kazanabilecekler değil mi?
 

Türk Halkı Hayatından Memnunmuş!!

Bu hangi Türkiye acaba? Hayatından memnun olan kişiler Türkiye'nin neresinde yaşıyor merak ettim.Ya da bu anketler nerede,kimlerle yapılıyor? Bu tür bir ankete katılan varsa buradan yorum yaparsa bizi de aydınlatmış olur gerçekten.Neyse anket sonuçları aşağıda belirtildi.


HABERTÜRK’ün Konsensus’a yaptırdığı “Türkiye Gündemi Araştırması- Mart 2012: Uludere ve Yüz Nakli” araştırmasının üçüncü ve son bölümü, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi, Meclis’te tartışmalara neden olan 4+4+4 kademeli eğitim teklifi ve MİT yöneticilerinin KCK soruşturması kapsamında ifadeye çağrılması gibi konulara ayrıldı.
 

Eskişehir Kültür Başkenti Oluyor..



Güzel Eskişehir'e yakışır.Her bakımdan Türkiye'nin en hızlı gelişen şehirlerinden birisi.Tam bir öğrenci şehri,öğrenciler artık İstanbul ya da Ankarayı değil, Eskişehir'i tercih ediyor üniversite eğitimi için.Neyse ilgili haberimiz aşağıda...
Tasarı, Eskişehir'i 2013 yılı Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak hazırlamak, bu amaçla 2013 yılında yapılacak etkinlikleri planlamak ve yönetmek, kamu ve sivil kuruluşların yapacakları çalışmalarda koordinasyonu sağlamak üzere, tüzel kişiliğe haiz ve merkezi Eskişehir'de olan "Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı"kurulmasını öngörüyor. 
 

Polis Nasıl Şaşırmasın Bu işe...


      

       Bu habere yorum morum yapılmaz:) Zaten fotoğraf her şeyi anlatıyor,ama aşağıda da kısa bir haberi var ona da bir bakıverirsiniz..


       Polisin durdurduğu kamyon sürücüsünün halini görenler gözlerine inanamadı, çünkü...

Çin'de çekilen bu garip fotoğrafı görenler gözlerine inanamadı. Polisin durdurduğu kamyonet sürücüsü kamyonetinin üzerine kamyonet ve onun üzerine bir kamyonet daha yüklemişti.Polisin sürücüye ne kadar ve ne gerekçeyle ceza yazdığı belli olmasa da, tedbirsiz kamyonet sürücüsünün üst üste 3 kamyonetle çekilmiş bu fotoğrafı internette günün konusu haline geldi bile.

 

Hürmüz de Savaş Sesleri!!


     Çıkacaksa çıksın şu savaş artık demiyorum,demem de! Nedeni açık,savaş herkes için bir yıkımdır,özellikle sınırlarımızda çıkan savaşlar en çok Türkiyeyi etkiliyor, Irak savaşlarında bunu yaşadık,Suriye de ki iç çatışmalardan bile Türkiye etkileniyor.Muhtemel İran savaşında da yine en çok etkilenecek ülke Türkiye olacaktır.Umarım savaş çıkmaz fakat savaşın soğuk bir şekilde olması da insanlar üzerinde etkili oluyor.Hayırlısı diyelim ve sizi haberi okumanız için aşağıya uğurlayalım...
 

Bakana Atılan yumurta 5 Yıla Neden Olacak!!

Aslında bu tür haberler yorumsuz olarak sunulmalı ama insan bir iki şey yazmadan duramıyor.Sivas olayları davası zaman aşımından iptal edildi,fakat bir bakana yumurta atıldı diye üniversite öğrencisi hapis cezası ile cezalandırılacak.Yazık gerçekten,hukuk devleti kavramını savunuyoruz ama sanırım bu kavram hükümet tarafından yanlış algılanıyor.Hukuk devletiyiz dediysek hukuk herkes içindir,sadece devlet için değil!!!Neyse ilgili haber aşağıda,

 

Artık Hiçbir şey ABD'den Gizli Olamayacak!!


        Amerika Birleşik Devletleri,gerçekten de dünyanın jandarması olduğunu yine kanıtlıyor..Tüm dünyayı zaten izliyorlardı ama şimdi izlemenin de ötesine geçecekler.Hem dinleyip hem de tüm yaşamımızı kontrol edecekler. Amerika'nın teknolojiye böylesine yatırım yapmasının temel nedeni de bu zaten,kendisine rakip bir güç teknolojiye yatırım yapacaksa bunu gözlemek ve gerekli tedbiri önceden alabilmek.Dünyanın süper gücü olmak kolay bir iş değil,ama ABD bu işi gerçekten de iyi yapıyor ne yalan söyleyeyim.Neyse ilgili haber aşağıda,insan bu haberi imrenerek okuyor,ben kıskanıyorum Amerikalıları gerçekten.Bana kızanlar olacaktır.Ama herkesin gönlünde yok mudur,bir fırsat çıksa da ABD'ye gitsem gibi bir düşünce? 
 

Halk Otobüsü Şoförü Meğer Yeşil Dev (Hulk) miş!!!


Ne olacak bu halk otobüsü şoförlerinin insanlara olan tutumları bilemiyorum.Tabi ki hepsi suçlu değil,ama gördüklerim ve okuduklarım halk otobüsü şoförlerinin çoğunun insanları mal olarak gördükleridir.Onlara göre birer eşyayız,onlara para kazandırıyoruz o kadar.Otobüslerine indirimli kartla binildiği zaman da para kaybı yaşadıkları için içlerinde ki canavar da ortaya çıkıveriyor. Özellikle özürlü ve engelli vatandaşlarımıza yönelik o tutumları yok mu! Her konuda olduğu gibibu konuda da bilinçlenmek için eğitim şart diyor ve ilgili haberi okumanız için sizi aşağıya yönlendiriyorum.
 

Yaşasın,Şike Yapan Küme Düşmeyecek!!!!!

Bu haber,şikeye adı karışan takım ve taraftarlarını ilgilendiriyor,ama sadece onlar değil tüm Türkiye uzun bir süre bu haberi konuşacak sanırım.Darbeleri hatırlayanlar vardır sanırım,peki hangi günler yapıldığını biliyor musunuz?Cuma günleri yapmış,etkileri de hafta sonları hissedilmeye başlanmış,tatile denk getirmişler böylece tepkiyi en aza indirmeye çalışmışlar.Federasyon da buna benzer birşeye imza atmak istedi sanırım.bir cuma gecesi,tam da bütün millet derbi maça konsantre olmuşken çok ciddi bir değişikliğe gitti ve temmuzdan beri konuşulan küme düşme cezası talimatlardan silindi,peki sonrasında ne olacak? Haber aşağıda..

 

Böyle Bakanlığa Böyle Öğretmen...

       Böyle bir bakanlığa,böyle bir eğitim sistemine,böyle bir öğretmen yakışır.Haber de ki son cümle çok ilginç geldi bana.Çocukları rencide edici bir durum değilmiş.Milli Eğitim yetkilisi kendi çocuğuna böyle bir şey yapılsa nasıl tepki verirdi? Bunu yapan öğretmen anında ya sürülür ya da açığa alınırdı.Neyse haberi okuyunca siz de daha iyi anlarsınız,yorumlarını bekliyorum.

 

Milyonlarca Kişi Bu Oyunu Bekliyor



Oyun sevenlere müjde,bilgisayar başında oyun oynayabilecek kadar çok vakti olanlar bu haber sizi ilgilendiriyor.Dünyanın en çok sevilen seri oyunlarından biri olan Diablo'nun üçüncüsü geliyor.Haberi aşağıda..
       Diablo serisinin ilki olan 'Diablo' 1996'da, serinin 2. oyunu 'Diablo 2' 2000'de, 2. oyunun genişleme paketi olan 'Diablo 2: Lord of Destruction' 2001'de piyasaya çıkmıştı.
2000'li yılların en sevilen ve en çok oynanan oyunlarından biri olan 'Diablo 2' ve devamı 'Diablo 2: Lord of Destruction'ı oynayanlar o yıllardan beri Blizzard'dan 3. oyunun haberini beklemekteydi.
      
 

5 Gün Sırada Bekledi Ama....



Şaka gibi bir haber,keşke sonu da iyi bitseymiş,haberi aşağıda..
Yeni iPad sırasında günlerdir "iPad'i ilk satın alan olmak" için bekleyen adamın gerçek niyeti, iPad'e sahip olan ilk insan olmak değilmiş. Yeni bir iPad için herhangi bir isteği olmadığını söyleyen adamın tek isteği, kuyrukta giydiği logolu t-shirt için hakettiği parayı almakmış.

 

Bu Klavye Çoook Farklı

       Kablosuz klavyelere hiçte yabancı değiliz,piyasa da değişik marka türde kablosuz klavye bulabilmek mümkün fakat haberini vereceğimiz bu klavye bambaşka bir deneyim sunuyor gerçekten.
       Elecom firmasının ürettiği TK-PBL042BK adlı kablosuz klavye fiziksel tuşlar yerine lazer teknolojisi kullanıyor. Düz bir yüzeye yansıttığı kırmızı lazer ile klavye görünümü sağlayan ürün, parmaklarınızın hareketlerini takipederek hangi tuşa bastığınızı algılıyor. Bluetooth aracılığı ile iOS ve Android işletim sistemi cihazlara bağlanabilen modeli aynı zamanda masaüstü ve dizüstü bilgisayarlarla da kullanabiliyorsunuz. 77 gramlık ağırlığı ve ufak boyutları sayesinde yanınızda rahatlıkla taşıyabileceğiniz TK-PBL042BK, 348 dolarlık fiyat etiketine sahip. Teknolojiye ve yeniliklere meraklı olanlar için güzel bir seçenek olan bu ürünün fiyatı, işlevi ön planda tutanlar için biraz yüksek gelebilir.
 

Çocuklarının Üşümesine Dayanamayıp İntihar Etti


         Böyle bir haberi vermek,buradan paylaşmak gerçekten çok acı.Fakat amacımıza uygun bulduğumdan paylaşmak istedim.Nedeni ise oldukça basit.Hani 5 yılda bir seçip meclise gönderdiğimiz ve bir daha da haber alamadığımız bir takım kişiler var ya,hani maaşlarını beğenmeyipte yüzde yüz zam yapan değerli temsilcilerimiz,hani tuvalete bile gittiklerinde paralarını bizim cebimizden alan yöneticilerimiz var ya,işte onların belki vicdanlarına dokunur da halkı daha fazla düşünürler diye bu haberi buraya taşımak istedim.Belki utanırlar diye....Bloğumu takip etmelerini zaten beklemem ama belki başka blog yazarları olur ve onlarda bloglarında bu haberi paylaşırlarsa ( bir ışık yakmak gibi ),kelebek etkisi gibi belki başka yerlerde bir etkisi olur kanaatindeyim.Neyse haber aşağıda...

 

Bir Devrin Sonu


        Çocukluğumuzda google yoktu tabi,biz de bilgiye ulaşmanın en kolay yolu olarak ansiklopedileri görürdük.Bunlardan en çok bilineni de herhalde Britanicca'dır.En çok bilinmesinin nedeni de sanırım gazetelerin promosyon olarak Britanicca'yı dağıtmasıydı.İşte o ünlü ansiklopedi devinin gerçek dünyadaki yaşamı son buluyor,bundan sonra yayın hayatına dijital ortamda internette devam edecekmiş,bununla ilgili haber aşağıdadır,buyrun...   

 

Gençlerin Bakakaldığı Yerli Diziler

Zamanımızın en çok izlenen dizisi (Yerli dizi ) hangisi diye bir araştırma yapılmış tabi gençler açısından.Gelecekte ''2010 lu yıllarda popüler olan yayınlar'' adı altında araştırma yapan birisinin işine yarar diye ilgili haberi aşağıya koydum.Buyurun aşağıya..
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından yapılan “Türkiye’nin Gençlik Profili” araştırması, gençlerin dizi beğenilerini de ortaya koydu...
Araştırma sonucuna göre, gençlerin en çok beğendiği dizi TNT’de yayınlanan Kurtlar Vadisi Pusu.
Türkiye’nin en geniş kapsamlı gençlik araştırması olan çalışmaya 15-29 yaş aralığında 10 bin 174 genç katıldı.
Gençlerin en çok beğendiği dizi sıralamasında Kurtlar Vadisi Pusu yüzde 15,7’lik bir oranla ilk sıraya oturdu. Kurtlar Vadisi’ni sırasıyla yüzde 9,3’le Öyle Bir Geçer Zaman Ki, yüzde 8,1’le Kuzey ve Güney, yüzde 6,9’Muhteşem Yüzyıl">la Muhteşem Yüzyıl ve yüzde 4,4’le Adını Feriha Koydum dizisi izledi.
 

İklim Değişikliğine verilen ilk Kurban Ülke


      Amacımız tarihe not düşmekti.İleride çokça konuşulacağını düşündüğüm bir konu daha işte;iklim değişikliği ve bunun canlılar üzerine olan etkileri.İlk kurbanlar en suçsuz ülkeler olacak.Bunlardan ilki sular altında kalmaya başladı bile.Haberi aşağıda,gelecekte bir zaman da KPSS sınavı olur mu bilmem ( bu gidişle olacak gibi duruyor ) ama olursa eğer coğrafyada ki sorulardan biri herhalde bu olacak.Küresel iklim değişikliği nedeniyle sular altında kalan ilk ülke hangisidir? Cevap aşağıda!!


     İklim değişikliğinin ilk kurbanlarından biri, Pasifik adası Kiribati Cumhuriyeti oldu. Kiribati'nin bazı bölgeleri, okyanusun yükselmesiyle sular altında kaldı. Yükselen sulara karşı bazı yerlerde önlem olarak kullanılan kum torbaları işe yaramadı. Bölgedeki 32 mercan adasından bazıları yok olmaya başladı. Bu durum karşısında yetkililer de radikal bir çözüme başvurdu. Deniz seviyesinin yükselme riskinin ciddi bir tehlike oluşturduğunu belirten yetkililer, "Köyler silindi gitti. Bu yüzden insanlarımızı taşımamızı gerekiyor. İşin an acı tarafı hiç bir katkımızın olmadığı bir sorunun ilk kurbanlarıyız" diyerek çareyi 2 bin kilomete uzaklıkta bulunan Fiji'den toprak satın almakta buldu.
     DENİZ HER YIL 2 MİLİMETRE YÜKSELİYOR
     Fiji'nin Vanua Levu adasından alınacak yaklaşık 2 bin 500 hektarlık toprağa, 500 kadar çiftçinin yerleştirilmesi hedefleniyor.Kiribati yetkililerinin umudu, 100 bin nüfuslu halkın bölgedeki diğer ülkelere yerleşmesi. Çocukların korku içinde olduğu bölgede halk, gelecek yıl ne olacağını ve nerede yaşayacaklarını bilmiyor. Bilim adamlarının hesaplamalarına göre Pasifik bölgesinde deniz her yıl 2 milimetre yükseliyor.
 

Sivas Katliamı Davası sonuçlandı,Sonuç mu?


     Türk tarihine kapkara bir lekeyle geçti bu olay.İnsan vicdanında olamayacak bir takım düşüncelerle belli gruplar harekete geçirildi (bu grupların halis muhlis koyun oldukları aşikardır).O kadar canımız canını kaybetti,peki sonrasında ne mi oldu? Katiller nasıl mı cezalandırıldı? Aşağıdaki haberi okuyun...
     Sivas katliamı davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesinin ardından adliye önünde olaylar çıktı. Polis ekipleri, karara tepki gösteren gruba biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti. Olaylarda çok sayıda kişi yaralandı. 
19 yıldır devam eden Sivas katliamı davasında bu sabah karar çıktı. Mahkeme, 5'i hayatta olan 7 sanık hakkında zamanaşımı kararı vererek davayı düşürdü. Ankara Adliyesi önünde bekleyen grup, karara tepki gösterdi. Polis ekipleri, yürüyüş yapmak isteyen protesotocu gruba müdahalede bulundu. Gruptakiler de polis ekiplerine taş ve sopalarla karşılık verdi. Biber gazı ve tazyikli suyla yapılan müdahalede, aralarında Milliyet gazetesi foto muhabiri Serdar Özsoy'un da bulunduğu çok sayıda kişi yaralandı. Başından yaralanan Özsoy, hastaneye kaldırıldı. Bu arada polis, grubun Kızılay'a doğru yürümesini engellemek için barikat kurdu.
Ankara sokaklarında gerginlik halen devam ediyor ( 13 mart 2012 itibariyle )...
 

Rusya'dan Suriye'ye Silah Satışına Devam Kararı


       Bu bloğu ileri ki zamanlarda ziyaret edecekler için kurdum.Amacım da tarihe not düşmekti.Burda yazdığım her konu gündemde konuşulan önemli bir konuydu.Bunlardan biri ve belkide ileride çok tartışılacak bir konu Suriye de ki insanlık dışı olaylar.Olaylarda kimlerin parmağı var,kimler bu olaylar sayesinde çıkar sağlıyor bilmiyorum.Tek gördüğüm insanlık dışı görüntüler.Suriye de ki devlet terörünü bitirmeye yönelik uluslararası adım beklenirken,bu tür olaylardan çıkar sağlayan silah tüccarlarının baskısı altında karar veren Rusya ile ilgili bir haber aşağıdadır.Tarih Rusya ve Rusya gibi davranan ülkeleri affetmeyecektir umarım.
         Rusya Savunma Bakanı Yardımcısı Anatoliy Antonov, Batılı ülkelerin Suriye rejimini silahlandırmaya son vermesi çağrılarına rağmen bu ülkeyle askeri işbirliğini sürdüreceğini belirtti. Antonov, Suriye'ye silah tedarikiyle ilgili mevcut anlaşmalara bağlı kalacaklarını söyledi. Rus Bakan Yardımcısı, gazetecilere yaptığı açıklamada, Rusya'nın Suriye'yle askeri teknik işbirliği alanında iyi ve güçlü işbirliği bulunduğunu, bunu gözden geçirmek için bir sebep olmadığını kaydetti.
Rusya, BM'de Suriye rejiminin kınanmasını öngören karar tasarısını Çin'le birlikte veto etmişti. 
 

İnternete Düşman Olan Ülkeler

                     
       Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, yıllık "İnternet düşmanı ülkeler" raporunu hazırladı.Bu raporda da Türkiye'ye yer olacağı kesindi zaten,beklenildiği gibi de oldu.
      12 Mart Dünya Siber Sansürle Mücadele Günü yayımlanan rapor, sosyal medyadan güç alan Arap Baharı hareketi ile birlikte bazı ülkelerin online ifade özgürlüğü konusunda geliştiğini, bazılarının ise katılaştığını gösteriyor.
Örneğin; önceki yıllarda internet düşmanı seçilen Libya'nın, Kaddafi'nin devrilmesinden sonra her iki listeden de çıkarıldığı görülüyor.
İnternet düşmanı ülkeler
Protestolar sırasında internete kısıtlamalar koyan Bahreyn ve yabancı sitelere erişimi engelleyen Belarus, önceki yıllarda izlemeye alınan, şimdi ise internet düşmanı seçilen ülkeler arasında.
Diğer internet düşmanı seçilen ülkeler ise Burma, Çin, Küba, İran, Kuzey Kore, Suudi Arabistan, Suriye, Türkmenistan, Özbekistan ve Vietnam oldu.
İzlemeye alınan ülkeler
Türkiye'nin, Fransa'nın ve Avustralya'nın de içinde bulunduğu 14 ülke ise izlemeye alınan ülkeler listesinde.
Rapora göre Fransa, uyguladığı filtreleme yasası ve yasadışı download yapanların bağlantısını kesme yetkisi yüzünden izlemeye alınan ülkeler arasına girdi.
Bir diğer sürpriz ülke Avustralya ise, yine "uygunsuz içeriği" filtreleme yasası sebebiyle izlemeye alınan ülkeler listesine alındı.

 

Tutuklu düşünceler serbest bırakıldı

       Nihayet tutuklu gazetecilerden bir kaçı serbest bırakıldı, 1 yıl hapiste kaldıktan sonra onlara çıkarlarken pardon dedi mi bilmiyorum ama gerçekten de şaka gibi zamanlar yaşıyoruz ne yazık ki.

       Oda tv sanıklarından 4 kişi, 12 mart itibariyle serbest bırakıldı, Madem serbest bırakacaktınız neden bu kadar zaman bu insanların özgürlüklerini ellerinden aldınız? Suçları vatana millete ihanet olmadıkça insanlar sırf düşüncelerini açıklıyorlar diye suçlanmamalılar.Sen ben ya da başkası neden söyleyemesin düşündüklerini? Eğer karşımızdakinden daha güçlü bir şekilde sunamıyorsak düşündüklerimizi o zaman ne yaparız sinirleniriz öyle değil mi? Devletin yaptığı da bu sanırım.İnsanların düşüncelerinden korkan hükümetler için tek silahta bu düşünceleri baskı altına almak.Dünya da bunu en çok uygulayan ülke Türkiye'ymiş. Nerden mi biliyorum? Dünya da tutuklanan gazeteci sayısı olarak Türkiye 1. sıradaymış,bu konuda Çin,İran,Küba gibi ülkeleri bile geride bırakmışız!
       Sürekli demokratikleşme konusunda ileriye gittiğimizi beyan ediyor şimdiki hükümet. Fakat bu demokratikleşme kriterlerini de (hükümet açısından) açıklarsa eğer bizler de bu beyanların neye dayandığını daha açık anlarız diye düşünüyorum.
 

Fenerbahçe-Galatasaray maçı

         İşte yine bir fenerbahçe-Galatasaray maçı ile karşı karşıyayız.Sonucu bir galatasaraylı olarak umarım beni mutlu eder:) ama nolursa olsun 2 takımımızda ligin en iyi 2 takımı olduklarını puan cetvelindeki sıralarıyla ispatlıyorlar zaten.Tek temennimiz tabi ki herhangi bir taşkınlığa yol açmadan maçı adam gibi izleyebilmek.

        80 li yıllara bakıyorum da tribünler ikiye bölünüyor ve hem rakip hem de ev sahibi takım taraftarları birlikte izleyebiliyormuş maçları.Günümüzde ki gibi stad kapasitesinin %5'i kadar seyirci gibi saçmalıklarda yokmuş.İnsanlar adam gibi oturup maçlarını izliyor ve doyasıya eğleniyorlarmış.Peki bu durum yani o zamanlarda insanların maçları böylesine güzel izlemesi onların günümüzdekilerden daha mı adam olduklarını gösteriyor? Bunun bence bir araştırma konusu olması gerekiyor,neden insanlar spora (özellikle futbola) karşı böylesine fanatik duygularla yaklaşıyorlar? Eğitim şart gibi klişeleşmiş sözlerle sorunun eğitimden kaynaklandığını öne sürebiliriz belki ama ben başka bir açıdan bakmak istiyorum:Televizyon ve internet.Sosyal medyanın gücüne karşı koyabilecek bir insan olabilir mi? Bir fotoğrafımıza yapılan güzel bir yorum bütün günümüzün mükemmel geçmesine neden olabilmektedir (tersi de mümkün). Aynı şekilde televizyonda gördüğümüz ya da duyduğumuz her hangi bir haber karşısında tepki vermememiz mümkün değil.Her kanalda ikişer,üçer spor programı yayınlanıyor ve konuşmasını bile beceremeyen eski futbolcular kalkıp tuttuğumuz takım aleyhine birşeyler dediği zaman çıldırıyoruz (çok duygusalız).Önceden tv bu kadar yaygın değildi ve bizler sadece tutkunu olduğumuz için takımlarımızı destekliyorduk ama şimdi iyice fanatikleştik.Sorunun temelinde bence bu spor programları yatıyor.Hayırlısı artık,inşallah insanlarımız birbirini kırmanın hiç bir faydası olmadığını anlarlar.
 

4+4+4 görüşmeleri:))

       Ne kadar tuhaf bir görüşme oldu değil mi? Nasıl da oldu bittiye getirildi. Dışarıda dayak yiyenleri mi dersiniz yoksa içeride dürüm ayran eşliğinde dört dörtlük bir şekilde (içeridekiler açısından) yasayı komisyondan geçirenleri mi dersiniz.

        Böylesine önemli bir konunun tek bir parti tarafından bu şekilde halka dikte edilmesi üzücü gerçekten.Dışarıda dayak yiyen o milletvekillerini de bu halk seçti sonuçta.Evet iktidar olma başarısını göstermişsiniz,büyük kitleleri etkileyip büyük oranlara ulaşmışsınız,bunlara kimse bişey diyemez ama bu ülkede sadece temsilcisi olduğunuz kitleler yaşamamaktadır.İktidar olanlar; tüm kitleleri düşünmek,endişelerini paylaşmak,coşkularını yaşamak zorundadır.İktidar olmanın getirmiş olduğu bir sorumluluktur bu.İnsanlara böylesine örnek olmak iyi bir şey değildir,o zaman tüm sorunlarımızı kavgayla çözelim,çünkü milletvekillerimiz böyle yapıyor diyeceklerdir.Sporda şiddet yasasını çıkaran milletvekillerimizin acaba mecliste şiddet yasası hakkında bir planları var mıdır diye soru sorasım geliyor.
 

Ak parti-Gülen cemaati ekseni

       Başlığa bakarak burada uzun bir araştırma sonucu bekleyeceğinizi biliyorum,ama bizim derdimiz medya da konuşulan konuları kısa açıklamalarla buradan paylaşmak.Bu yüzden bu knu hakkında da kısa bir açıklamada bulunacağız ki zaten uzun br araştırma ve emek gerektiren bir konudur bu.

       Ak parti 2002 den beri Cemaatle ilişkilendirilen bir parti konumunda ki bunda da bize göre gerçek payı var.Parti tabanı ve Fethullah Gülen cemaati nerdeyse aynıdır.Anadolu da ki halkın çok çok büyük bir kısmının cemaate ilgisinin olduğu açıktır.Cemaatle ilişkilendirdikleri Ak partinin de oyların yarısını alması, cemaatin ve Ak partisinin aynı tabana sahip olduklarının göstergesi olarak kabul edilebilir.Cemaat ve parti arasında sorun olduğunu iddaa edenler sadece yöneticiler arasında sorun olduğunu belirtirlerse bence halk için daha doğru bir ifade olacaktır.Çünkü cemaat mensupları ve partiye oy verenler aynı kişilerdir ama yöneticiler farklıdır.Ortada bir sorun varsa da hemen çözülmesi gereklidir parti ve cemaat için.Bindikleri dalı kesmek her iki taraf içinde tehlikelidir.
 

Kürtçe'den korkmalı mıyız?

         Evet,son günlerde moda bir konu da bu. Bir yabancı dil olarak Kürtçe'yi okullarımızda seçmeli ders olarak verelim mi vermeyelim mi?
         Ben bu habere tarafsız olarak bakmanın daha doğru olacağını düşünüyorum.Kürtçe'nin bir yabancı dil olduğunu düşünmüyorum.Bu ülke sınırları içerisinde konuşulan bir dil,dolyısıyla onu yabancı olarak görmek kendi gerçeklerimize karşı durmak demektir.İngilizce ya da Almanca yabancı dildir,çünkü sınırlar bellidir.Ama Kürtçe yabancı dil olarak görülmemelidir.Sanırım burada ki sorun anadil dışında ki tüm dillerin okullarda verilebilmesi için yabancı dil olarak kabul edilmiş olmasıdır.Kürtçe'nin de okullarda seçmeli ders olarak okutulabilmesinin yolu da onun yabancı olarak kabul edilmesi.Eğer Kürtçe seçmeli ders olarak okutulursa,bir çok komşumuzu arkadaşımızı,can dostumuzu yabancı olarak kabul etmiş olacağız.Bu bana tuhaf geliyor açıkçası.
        Bilenle bilmeyen bir olmaz tabi,bu söylediklerim benim doğru gördüklerimdir,Herkesin doğrusu kendisinedir.Eminim yöneticilerimiz işin doğrusunu biliyorlardır ve ona göre hareket ediyorlardır.
 

Ellerim yeter bana

''Beni Türk doktorlarına emanet edin'' demiştir Atatürk; gündemimizde de geçen haftalarda başarılı operasyonlara imza atmış doktorlarımız ve hastanelerimiz vardı.O operasyonlardan birini geçiren hastalardan Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde çift kol ve bacak nakli yapılan ve geçirdiği ikinci bir operasyonla nakil bacağı alınan Atilla Kavdır kamuoyunun karşısına çıktı.

Halinden son derece mutlu görünüyordu.Başarısız sonuçlanan bacak nakli için fazla üzülmediğini ve kollarının kendisi için daha önemli olduğunu belirtmiş.Burada bir soru sormak lazım;hangisi daha önemli kollarımız mı bacaklarımız mı? Sanırım cevap belli:Her ikisi de son derece önemli,fakat bu uzuvlardan uzun süre mahrum kalmış birisi için bir fazla olmuş bir eksik olmuş önemli değil.Kaybettiği bacak için üzülmeyebiliyor.Kazandıkları için seviniyor.Bardağı dolu tarafından görüyor,hepimizin hayata böyle bakması normal olan değil midir? İnşallah kazandığı uzuvları uzun süre kullanır bu kardeşimiz ve bu organları bağışlayan kardeşimize de Allah'tan rahmet diliyoruz.O kardeşimiz de bu haber de görünmeyen kahramanımızdır.
 
 
Copyright © 2011. İnternetin Gündemini Bizimle Takip Edin - Tüm hakları Kayıptır...
Bu site Blogger tarafından destekleniyor...
Counter